esenlik
1esenlik — is., ği Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı Tanrı esenlik versin …
2esenlik — sihat, afiyet …
3gün görmek — esenlik, bolluk, mutluluk içinde yaşamak Zavallı çocuklar, biz yine epeyce gün gördük fakat onlar hiç görmeyecekler. Y. K. Karaosmanoğlu …
4afiyet — is., Ar. ˁāfiyet Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik Allah daha ziyade afiyet versin. N. Cumalı Birleşik Sözler kemaliafiyet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller afiyet bulmak afiyet olsun afiyet şeker olsun afiyet üzere olmak afiyetle …
5aleykümselam — ünl., Ar. ˁaleykum + selām Arapça selamünaleyküm biçimindeki selamlama sözüne verilen esenlik, selamet sizin de üzerinize olsun anlamındaki karşılık …
6esenlemek — i 1) Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, selamlamak 2) Birine esenlik dileyerek ayrılmak, veda etmek …
7hastalık — is., ğı 1) Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı Hastalıktan, doktordan oldum bittim korkarım. H. Taner 2) Ruh sağlığının… …
8iyilik — is., ği 1) İyi olma durumu, salah 2) Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet Borcumu ödesem de iyiliğini ödeyemem. N. Cumalı 3) Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik İyilik haberlerinizi aldım. 4) Yarar veya… …
9sağlık — is., ğı 1) Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı. 2) Sağ, canlı, diri olma durumu Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler …
10selamet — is., Ar. selāmet 1) Esen olma durumu, esenlik 2) Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz. H. Taner 3) ed. Anlatıma temel olan düşüncenin her… …