erkek evlât
1urı — ses, gürültü I, 87, 88 erkek evlât I, 88, 251 § urı oglan; erkek çocuk I, 88 dere, yol, III, 370 § teriñ urı; geniş dere ve yol III, 370 …
2mahdum — is., esk., Ar. maḫdūm Erkek evlat, oğul Fakat ne olmuşsa olmuş, geçen gün bizim mahdum top oynarken koca alameti devirmiş. H. Taner …
3oğul — is., ğlu 1) Erkek evlat Ertesi günü kardeşimin büyük oğlu geldi. M. Ş. Esendal 2) Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz Hinoğluhin. 3) Bir ana arıyla birlikte kovandan ayrılan, yeni yetişmiş arı topluluğu Oğul arısı. 4)… …
4elden gitmek — (bir şey) bir şeyi yitirmek, o şeyden yoksun kalmak Tıpkı kendisine benzeyen kara yağız erkek evlat elden gitmiş. S. F. Abasıyanık …
5Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число …
6baba — is. 1) Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür. Anayasa 2) Çocuğu olmuş erkek, peder 3) Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme 4) Çatı merteği 5)… …
7çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… …
8sütkız — is. Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasıyla birlikte evlat olarak benimsediği kız çocuk Siz bizim hanımefendinin ölen kocasının erkek kardeşinin sütkızı imişsiniz. P. Safa …
9sütoğul — is., ğlu Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk …
10BAB(A) — f. Evlat sahibi erkek. Ata, ecdat. * Gemi halatlarının bağlandığı yer. * İnşaatta ağırlıkların bindirildiği direk. * Mânevi rehber, şeyh. * Bektaşi şeyhi. * Hayırhah ve muhterem. * Daha çok zencilerde olan bir hastalık cinsi.Aile reisi babadır.… …