emerek

  • 1MÜTEREŞŞİF — Emerek azar azar içen …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 2İMTİSAS — Emerek çekilmek, emmek, emilmek. Hazmolunmuş olan maddelerin, damarlar tarafından emilmesi …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 3İRTİŞAF — Emerek ve azar azar içme. * Tıb: Vücudun her hangi bir yerinde toplanan suyun, dışarı atılması …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 4şişmek — nsz, er 1) İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek Balon şişti. 2) Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek Tahta, su emerek şişer. 3) Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak İhtiyar kadın… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5Yvonne Hirdman — 2010. Yvonne Hirdman (* 18. Januar 1943[1] in Stockholm[2]) ist eine schwedische Historikerin und Professorin an der Universität Stockholm …

    Deutsch Wikipedia

  • 6ağustos böcekleri — is., ç., hay. b. Genç sürgünlerden öz su emerek tarım ve orman bitkilerine zarar veren birçok türün bulunduğu eş kanatlılar familyası …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7aspiratör — is., Fr. aspirateur 1) Havadaki duman, is, koku vb. yabancı maddeleri emerek dışarı atan aygıt, emmeç 2) Kendisine bağlanan bir kabın içindeki gazı seyreltmeye veya sıkıştırmaya yarayan, içinden bir sıvı geçirilerek çalıştırılan araç, emmeç …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 8emmek — i, er 1) Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim. S. F. Abasıyanık 2) Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum. Y …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9imtisas — is., esk., Ar. imtiṣāṣ Emme, emerek çekme, soğurma …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 10kalkancık — is., ğı, biy. Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini emerek embriyoya veren zar gibi ince ve kalkan şeklinde bir parça …

    Çağatay Osmanlı Sözlük