elması

См. также в других словарях:

• ferik elması — is. Ferik (I) Sanki onların göğüsleri içindeki kalptir de bizim iman tahtalarımızın altındaki külde pişmiş ferik elması. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• Amerika elması — is., bit. b. 1) Antep fıstığıgillerden, Amerika da yetişen bir ağaç, bilader ağacı (Anacardium occidentale) 2) Bu ağacın badem biçiminde çekirdekli, armuda benzer yemişi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• camcı elması — is. Ucundaki küçük, dönebilen elmas parçası ile camı çizerek kesmeye yarayan alet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• dağ elması — is., bit. b. Yabani elma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• fil elması — is., bit. b. 1) Turunçgillerden, Hindistan da yetişen bir ağaç (Feronia elephantum) 2) Bu ağacın yenilen meyvesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• Japon elması — is., bit. b. Japonya ya özgü bir bitki türü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• kiraz elması — is. Kırmızı, küçük ve sert bir elma türü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• pamuk elması — is., bit. b. Pamuk telleri ve tohumla dolu bir kapsülden oluşan pamuk bitkisinin meyvesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• şeytan elması — is., bit. b. Tatula …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• yer elması — is., bit. b. 1) Birleşikgillerden, kök sapları yumru durumunda olan bir bitki (Helianthus tuberosus) 2) Bu bitkinin besin olarak yararlanılan kök sapı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• elma — is., bit. b. 1) Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus) 2) Bu ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak çekirdekli meyvesi Birleşik Sözler elmabaş elma …   Çağatay Osmanlı Sözlük