e karşı
1karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… …
2karşı karşıya — zf. Yüz yüze Karşı karşıya yere bağdaş kurduk. Halikarnas Balıkçısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karşı karşıya gelmek …
3Karşı Kilise — Außenwand der Oberkirche Die Johanneskirche (auch St. Jean Kilisesi, türkisch Karşı Kilise) ist eine Höhlenkirche bei Gülşehir in Kappadokien in der türkischen Provinz Nevşehir. Die Johanneskirche ist, wie die meisten der kappadokischen Kirchen,… …
4karşı akın — is., sp. Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme işi, kontratak …
5karşı düşürüm — is., tic. Ucuzluğa karşı yapılan ucuzluk …
6karşı görüş — is., fel., man. Bir teze veya iddiaya karşı yeni ve değişik önerme getirme …
7karşı oy — is. 1) Kırmızı oy 2) Muhalefet etme, karşı gelme …
8karşı çıkmak — 1) dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek Edirne nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış. R. E. Ünaydın 2) bir düşünceye katılmamak, cephe almak …
9karşı karşıya gelmek — 1) birden karşılaşmak Nihayet bir defa, gene dereden köye doğru giderken karşı karşıya gelmeyeyim mi? Y. K. Karaosmanoğlu 2) zıtlaşmak …
10karşı gelmek — 1) (birine) başkaldırmak Acaba böyle bir meraka uymak perilere karşı gelmek midir? H. R. Gürpınar 2) (birine) birini karşılamak …