eşya taşımak
1eşya — is., ç., Ar. eşyāˀ Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar. B. Felek Birleşik Sözler beyaz eşya ev eşyası sandık eşyası …
2sepet — is., Far. seped 1) Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap 2) sf. Bu kabın aldığı ölçüde Bir sepet elma. 3) sf. Bu kap biçiminde örülerek yapılmış Sepet sandık. Sepet… …
3güçlük — is., ğü 1) Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk 2) Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. B. Felek 3) Engel, pürüz Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. O …
4triportör — is., Fr. triporteur Eşya taşımak için bir kasası bulunan, çoğu kez motorlu, üç tekerlekli küçük taşıt, üçteker …
5uzun araç — is., cı Normal bir yük aracından daha uzun olan, çok eşya taşımak için kullanılan taşıt …
6navlun mukavelesi — deniz yoluyla eşya taşımak üzere yapılan sözleşme …
7kasa — is., İt. cassa 1) Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. S. F. Abasıyanık 2) Ticarethanelerde para alınıp verilen yer 3) Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para… …