dizge
1dizge — is. 1) Bir bütün oluşturacak biçimde birbirine bağlı ögelerin bütünü, manzume, sistem 2) fel. Bir ilkeye veya dünya görüşüne göre düzenlenmiş düşünceler, bilgiler, öğretiler bütünü, manzume, meslek, sistem O dizgenin içinde, geleceği insanın… …
2yapı — is. 1) Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina 2) Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat 3) Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme Kırıkkale yapısı bir tabanca. 4) Canlı bir varlığın …
3bağlaşım — is. 1) Eşleme 2) Aralarında ortak çıkar bulunan devletler ilişkisi 3) fiz. Bir dizgenin veya alt dizgenin başka bir dizge üzerindeki etkisi …
4cümle — is., dbl., Ar. cumle 1) Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım. B. R. Eyuboğlu 2) esk. Dizge, sistem 3) sf. Bütün, hep… …
5dizgeleşmek — nsz Dizge niteliği kazanmak …
6dizgeleştirmek — i Dizge niteliği kazandırmak …
7dizgesel — sf. Dizge ile ilgili, sistemli, sistematik …
8güneş sistemi — is., gök b. Güneş, gezegenler ve kuyruklu yıldızların oluşturdukları dizge …
9manzume — is., ed., Ar. manẓūme 1) Şiir, nazım Başladı kâh ezbere, kâh cep defterinden manzumeler okumağa. R. N. Güntekin 2) fel., esk. Dizge …
10meslek — is., ği, Ar. meslek 1) Bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş Mesleği ile ilgili olanlar bir yana bırakılırsa çok az kitabı vardı. T. Buğra 2) Uğraş 3) fel. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği 4) fel. Dizge 5) …
- 1
- 2