-
1 благополучие
refah,mutluluk,saadet* * *сжела́ю вам вся́ческого благополу́чия! — size saadetler dilerim!
материа́льное благополу́чие — maddi refah
благополу́чие организа́ции зави́сит от... — örgütün selameti...a bağlıdır
-
2 весело
güle oynaya,keyifle* * *1) нареч. neşeli neşeli, güle oynaya, keyifli keyifliпра́здник прошёл ве́село — bayram neşe içinde geçti
жела́ю вам ве́село провести́ пра́здник — bayramı neşe içinde geçirmenizi dilerim
ве́село проводи́ть вре́мя — keyfetmek
он ве́село подмигну́л — keyifle göz kırptı
он ве́село сея́лся — keyifli keyifli gülüyordu
он ве́село расска́зывал о... — güle oynaya anlatıyordu
2) безл., в соч., → сказ.ему́ о́чень ве́село — pürneşedir
бы́ло о́чень ве́село — çok iyi eğlenildi
на се́рдце ста́ло ве́селе́й — gönlüm açıldı
на них ве́село смотре́ть — onlara bakarak / baktıkça insan neşeleniyor
-
3 выздоровление
iyileşme,nekahet* * *сiyileşme; nekahetжела́ю скоре́йшего выздоровле́ния — âcil şifalar dilerim
пери́од выздоровле́ния — nekahet devresi
-
4 ещё
daha,henüz; hâlâ* * *daha; henüz ( при отрицании); halâ ( до сих пор)он ещё не пришёл — daha / henüz gelmedi
таки́е (всё) ещё встреча́ются — böylesine halâ rastlanıyor
прочти́ ещё раз — bir daha oku
подожди́ ещё день — bir gün daha bekle
ещё при жи́зни — daha hayattayken
ещё до вы́хода кни́ги — daha kitap çıkmadan
ещё пять лет тому́ наза́д — daha bundan beş yıl önce
мы ещё вернёмся к э́тому вопро́су — bu konuya yeniden döneceğiz
он ещё и поэ́т — onun şairlik yanı da var
э́то ещё не всё — dahası var
ещё и ча́су не прошло́ — daha bir saat olmadı
э́тот ещё ме́ньше — bu, daha da küçük
но что ещё важне́е,... — ama bundan da önemlisi...
но и э́то ещё не всё — iş bu kadarla da bitmiyor
ещё и ещё раз прошу́ проще́ния — tekrar tekrar özür dilerim
ещё в те времена́ — daha / tâ o zamanlar
••а ещё инжене́р!, а ещё инжене́ром называ́ешься! — bir de mühendis olacaksın!
ещё что!, вот ещё! — daha neler!
э́то ещё что! — o da bir şey mi?
полу́чится? - Ещё как! — olur mu? - Hem de nasıl!
-
5 желать
istemek,arzu etmek,arzulamak; dilemek* * *несов.; сов. - пожела́ть1) тк. несов. ( хотеть) istemek; arzu etmek; arzulamakжела́ть добра́ кому-л. — birinin iyiliğini istemek
я ему́ плохо́го не жела́ю — fenalığını istemem
2) dilemekжела́ю вам сча́стья — (size) mutluluklar dilerim
••врагу́ (своему́) не пожела́ю! — Allah düşmanıma vermesin!
как пожела́ете — arzunuza kalmış efendim
-
6 извиняться
несов.; сов. - извини́тьсяaffını dilemek; özür dilemekя о́чень извиня́юсь! — çok affedersiniz!; çok özür dilerim!
-
7 прощение
спроси́ть проще́ния у кого-л. — birinden af / özür dilemek
••прошу́ проще́ния! — affınızı rica ederim! özür dilerim
-
8 пух
м, врзtüy; kuştüyü••ни пу́ха ни пера́! — ≈ bol şans dilerim!
разби́ть неприя́теля в пух и прах — düşmanı tam bozguna uğratmak
-
9 счастливый
врзmutlu; talihli, şanslı ( удачливый)сча́стли́вая жизнь — mutlu yaşam
сча́стли́вое лицо́ — mutlu yüz
у него́ сча́стли́вая рука́ — eti uğurludur
сча́стли́вый биле́т — talihli bilet
сча́стли́вый игро́к (в карты) — talihli / şanslı kumarcı
жела́ю (вам) сча́стли́вого о́тдыха / сча́стли́вых кани́кул — mutlu tatiller dilerim
тот, кто причиня́ет лю́дям зло, сча́стлив не бу́дет — insanlara kötülük eden, mutlu olmaz
сча́стлив тот, кто... ! — ne mutlu......(y)ana!
••сча́стли́вого пути́! — hayırlı yolculuklar! uğurlar olsun! selametle!
-
10 счастье
с1) mutluluk, saadetсеме́йное сча́стье — aile mutluluğu
жела́ю вам сча́стья — size mutluluklar dilerim
2) (успех, удача) talih, baht; uğurприноси́ть сча́стье — uğur getirmek; ayağı uğurlu olmak ( о человеке)
испыта́й своё сча́стье — şansını dene
сча́стье само́ не прихо́дит — devlet adama ayağı ile gelmez
ей вы́пало большо́е сча́стье — başına devlet koşu kondu
сча́стье ему́ не улыбну́лось — talih onun yüzüne gülmedi
••на сча́стье — uğur (getirir) diye, uğur için
на́ше сча́стье, что... — talihimiz varmış ki...
како́е сча́стье! — ne mutluluk / saadet / devlet!
к сча́стью — bereket (versin) ki
на моё сча́стье — talihime
на на́ше сча́стье была́ хоро́шая пого́да — hava talihimize iyi idi
-
11 трудовой
çalışma(sıfat); çalışarak kazanılan; emekçi* * *1) iş °, çalışma °трудово́е воспита́ние — iş eğitimi
трудова́я дисципли́на — iş disiplini
трудово́е законода́тельство — iş / çalışma mevzuatı
трудовы́е побе́ды — çalışma alanında kaydedilen zaferler
нача́ть трудову́ю жизнь — çalışma hayatına atılmak / başlamak
жела́ю вам трудовы́х успе́хов — çalışmalarınızda başarılar dilerim
трудовы́е де́ньги — çalışarak kazanılan para
его́ трудово́й дохо́д — (şahsen) çalışarak elde ettiği gelir
3) emekçiтрудово́й наро́д — emekçi halk
-
12 удача
başarı* * *жşans; başarı ( успех)пое́здка туда́ была́ для меня́ большо́й уда́чей — oraya gidişim benim için büyük bir şans oldu
жела́ю уда́чи! — bol şans dilerim! Allah rast getirsin! rastgele!
-
13 успех
başarı* * *мbaşarı; sükseдоби́ться успе́ха — başarı kazanmak; başarılı olmak
е́сли мы добьёмся успе́ха,... — başarılı olursak...
э́ти уси́лия не принесли́ успе́ха — bu çabalar başarısız kaldı
фильм име́ет большо́й успе́х — filim büyük rağbet görüyor
арти́ст име́л грандио́зный успе́х — artist dehşetli sükse yaptı
жела́ю успе́ха! — başarılar dilerim!
••мы с успе́хом обойдёмся и без э́той дета́ли — bu parça olmasa da pekalâ yaparız
-
14 Мне очень жаль
Özür dilerim [ёз'юр дилер'им]
См. также в других словарях:
Zerrin Özer — (* 4. November 1962 in Ankara) ist eine türkische Popsängerin. Inhaltsverzeichnis 1 Biografie 2 Alben 3 Bücher 4 Preise … Deutsch Wikipedia
Kırık Kalpler Durağında — Album par Candan Erçetin Sortie 2009 Genre Pop Label Pasaj Müzik Albums de Candan Erçetin … Wikipédia en Français
af — is., ffı, Ar. ˁafv 1) Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama 2) Mazur görülme Bu görevden affımı dilerim. 3) Görevden çıkarılma Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış. Birleşik Sözler affedilmek affetmek affettirmek affeylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cümle — is., dbl., Ar. cumle 1) Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım. B. R. Eyuboğlu 2) esk. Dizge, sistem 3) sf. Bütün, hep… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekçek — is., ği Dört tekerlekli el arabası Hem özür dilerim, sonra bir çekçeğe binerim. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilemek — i 1) Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim. M. Ş. Esendal 2) nsz Biri için bir dilekte bulunmak Karadakiler her lisandan hayırlı yolculuklar dilediler. R. H. Karay 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küreselleşmek — nsz Dünya milletlerini ekonomi, siyaset ve iletişim bakımlarından birbirine yaklaşmaya ve bir bütün olmaya götürmek, globalleşmek Dünyanın bu denli bütünleşmeye gitmesi yani küreselleşme denen şey, dilerim yaygın insan toplumu çeşitliliğini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lütfen — zf., Ar. luṭfen 1) Birinden bir şey isterken dilerim, rica ederim anlamında kullanılan bir söz Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi! O. C. Kaygılı 2) mec. İstemeyerek, gönülsüz bir biçimde Aylarca sonra lütfen uğradı … Çağatay Osmanlı Sözlük
okuyucu — is. 1) Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim. B. Felek 2) Şarkıcı 3) Türkücü 4) hlk. Düğüne çağrı yapan kimse Birleşik Sözler optik okuyucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pardon — is., Fr. pardon Özür dilerim, affedersiniz anlamlarında kullanılan bir söz Miras işini babama, pardon ... annemin Türk kocasına bırakıyorum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
rencide etmek — incitmek, kalbini kırmak Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük