demek

  • 41Shibumi — means Effortless Perfection From Robert Hudson : In our striving to learn Jujitsu there is a spoken and unspoken truth that we all desire to perform a technique with graceand fluidity, perfect motion. To also have a state of mind in harmony and… …

    Wikipedia

  • 42Mustafa Pultar — Prof. Dr. Mustafa Pultar Born March 1, 1940(1940 03 01) Istanbul, Turkey Residence Istanbul Nationality Turkish Citizenship Turkish …

    Wikipedia

  • 43MÜBÎN — Açık, vâzıh, âşikâr. Ayân kılan, beyan ve izah eden. * Dilediğine doğru yolu gösteren. * Hak ile bâtılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden.(Mübin, bâne mânasına ebâne den beyyin, gayet açık, parlak demek olduğundan,… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 44ak — is. 1) Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Ablak yüzlü, kısa kesilmiş ak sakallı bir adamdı. M. Ş. Esendal 3) Beyaz leke Bir gözünde ak var. 4) Bazı şeylerde beyaz bölüm Yumurta akı. Gözün akı. 5) sf., mec.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 45itiraf — is., Ar. iˁtirāf Başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme Hatıralarım demek, söylemek istediklerim; itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir. F. R. Atay Atasözü, Deyim ve… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 46musiki — is., Ar. mūsīḳī 1) Müzik Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış. Y. K. Beyatlı 2) mec. Kulağa hoş gelen sesler dizisi Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir. N. Ataç Birleşik Sözler edvar musikisi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 47ne — 1. Türk alfabesinin on yedinci harfinin adı, okunuşu 2. zm., yi 1) Hangi şey 2) Her şey Ne görse ister. Kimin nesi varsa. Ne isterse yapar. 3) Birçok şey Neler söylüyor? İnsan aklı neler keşfediyor? 4) sf. Hangi Güzel heykel, ne yandan bakarsan,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 48pansiyoner — is., Fr. pensionnaire Pansiyonda kalan kimse Pansiyoner demek evin içinde bir yabancı demek. A. İlhan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 49yani — bağ., Ar. yaˁnī 1) Demek, şu demek ki anlamlarında bir söz Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor. T. Buğra 2) zf. Sözün kısası, doğrusu anlamlarında bir söz Tesadüf ama bu kadar olur yani. H. Taner …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 50yürümek — nsz 1) Adım atarak ilerlemek, gitmek Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. H. Taner 2) e Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek Buz dağları güneye yürümüş. 3) Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük