değişik

  • 41birleşik kaplar — is., ç., fiz. Alt taraflarından değişik boyut ve kesitlerde borularla birleştirilmiş sistem, bileşik kaplar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 42bitkisel yağ — is. Bitkilerden değişik yöntemler kullanılarak elde edilen yağ …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 43boya fırçası — is. Boya sürmek veya resim yapmak için kullanılan değişik tür ve ölçülerde fırça …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 44boya kalemi — is. Resim yapmak için kullanılan değişik renkli kalem …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 45çalışma kampı — is. Herhangi bir suçtan tutuklu bulunan kimselerin, ceza süresi boyunca değişik amaçlı işlerde, toplu olarak çalıştırıldıkları yer …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 46çektirme — is. 1) Çektirmek işi Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi. R. N. Güntekin 2) den. Çektiri 3) den. Yaklaşık 30 50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık 4)… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 47çeşitleme — is. 1) Çeşitlemek işi 2) Farklı olma durumu, farklılık O gün bugün gündelik hayatta sayısız örneğini, çeşitlemesini görebileceğimiz bir ilişki... S. İleri 3) müz. Belli bir temayı değişik armoni, melodi ve ritimle süsleyerek yeniden çalma,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 48çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 49çizgi im — is. Malın değişik özelliklerini ve fiyatını belirten, elektronik aygıtların okuyabileceği biçimde düzenlenmiş etiket, barkod …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 50çuha çiçeği — is., bit. b. İki çeneklilerden, çok yıllık, değişik renkli çiçekleri ve rozet yaprakları olan, dere kenarlarında da yetişen bir süs bitkisi, onbiraylık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük