dòlāp

  • 111çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 112çıkrık — is., ğı 1) Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç 2) İplik bükme, iplik sarma vb. işlerde kullanılan, el veya ayakla çevrilen dolap 3) fiz. Ağır bir şeyi çekecek ipin sarılmasına yarayan ve bir eksen üzerinde uzunca bir kolla… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 113demirbaş — is. 1) Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya Bu masalar demirbaştır. 2) sf. Bu nitelikte olan Demirbaş gereç. Demirbaş dolap. 3) sf., mec. Bir yerin eskisi, emektarı olan (kimse) Gerçi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 114deprem konteyneri — is. Doğal afet zamanlarında kullanılmak üzere gereksinim duyulabilecek çadır, battaniye, ilk yardım ve kurtarma malzemelerini barındıran, yerleşim merkezlerinde belirli noktalara konulan özel büyük dolap …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 115derin dondurucu — is. 1) Bozulabilecek yiyecekleri niteliklerini bozmadan çok düşük ısılarda dondurarak uzun süre saklamak için kullanılan buzdolabı, donduraç, dipfriz 2) Besinleri bozulmadan uzun süre saklayan kapalı dolap …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 116doğrama — is. 1) Doğramak işi 2) mim. Bir yapının kapı, pencere, dolap, raf vb. ağaç, metal veya plastik bölmeleri …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 117döner — sf. 1) Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen Döner dolap 2) is. Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. Ç. Altan 3) is., tic.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 118dönme — is. 1) Dönmek işi Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. T. Buğra 2) Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse 3) mat. Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi 4) sf., din b.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 119entrika — is., İt. intrigo Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, dek, desise, hile Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. Y. Z. Ortaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller entrika… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 120etajer — is., Fr. étagère Raflı, kapaksız ve taşınabilir dolap Nuran, etajerin orta rafından büyük bir kartpostal albümü aldı. M. Yesari …

    Çağatay Osmanlı Sözlük