cismi

  • 21eksen — is. 1) Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... H. Taner 2) mat. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru 3) Dingil Birleşik Sözler eksen oyuncu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 22gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 23güneş — is., gök b. 1) Işık ve ısı veren büyük gök cismi 2) Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı Güneş girmeyen eve doktor girer. Birleşik Sözler güneş banyosu Güneş Dil Teorisi güneş gözlüğü güneş günü …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 24güneşsel — sf. 1) Güneşe ilişkin, güneşle ilgili Güneşsel boylam. 2) Güneşle birlikte doğan, güneşle birlikte batan (gök cismi) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 25halletmek — i, der, Ar. ḥall + T. etmek 1) Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak 2) Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti. M. Ş. Esendal 3) Bir cismi bir sıvı içinde eritmek 4) mat. Çözmek 5) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 26isim — is., smi, Ar. ism 1) Ad 2) Kişi, insan Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. Y. Z. Ortaç 3) dbl. Ad Birleşik Sözler isim babası isim cümlesi isim çekimi isim… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 27işaret sıfatı — is., dbl. Bir cismi gösterme yoluyla belirten sıfat, gösterme sıfatı: Bu kitap, şu adam, o çocuk gibi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 28itmek — i, er 1) Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. H. E. Adıvar 2) Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. H. E.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 29kazımak — i 1) Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak Tahtanın boyasını kazımak. 2) Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin. 3) Sertçe ovmak 4) Tıraş etmek Sakalını kazımak. 5) nsz Metal …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 30kenet — is., di İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça Birleşik Sözler kenet mili Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kenet etmek kenet gibi yapışmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük