birlikte
1birlikte — zf. 1) Bir arada, beraberce, hep beraber Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare. T. Fikret 2) Yanında, beraberinde Kitabınızı birlikte getirdiniz mi? Birleşik Sözler birlikte yaşama bununla birlikte …
2birlikte yaşama — is. Birlikte oturma, bir arada yaşama …
3bununla birlikte — zf. 1) Buna ek olarak 2) Bunun böyle olduğuna bakmayarak Ben söyledim, bununla birlikte tekrar söylerim …
4dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı — bu, büyük bir kayıp ancak eskiden yol açtığı rahatsızlık da sona erdi anlamında kullanılan bir söz …
5parmaklarını (birlikte) yemek — yemeği çok beğenmek …
6el birliği etmek — birlikte davranmak, dayanışmak …
7oyunbozanlık etmek — birlikte yapılması planlanan bir işten çekilmek Şimdi arkadaşlarım oyunbozanlık ettiğim için bana ne kadar kızgındırlar. O. C. Kaygılı …
8baş başa olmak — birlikte bulunmak, beraber yaşamak Keyfimizce yaşamamıza mâni olur, baş başa olmamızı tercih ederim. R. H. Karay …
9arwaşmak — birlikte büyü veya afsun tekerlemesi, duas ı söylemek I, 236, 237 …
10kogşaşmak — birlikte gevşemek, II, 350bkz:koh şaşmak …