birinin başına
1başına kalmak — (birinin) istemediği hâlde bir işi yapmak veya bir kimseye bakmak zorunluluğu ile karşılaşmak Adam yüzüstü bırakıp gidince böyle bir numara çevirip başına kalmayı deniyor anlaşılan. E. Bener …
2kabak (birinin) başına (veya başında) patlamak — birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar. R. N. Güntekin …
3başına çalmak — (birinin) bir şeyi öfkeyle, nefretle geri vermek …
4başına çıkmak — (birinin) birinden yüz bulup ona karşı pek şımarıkça davranmak Hizmetçi kadınlarla içli dışlı olmamak, onlara mesafeli davranmak gerekirdi, yoksa başınıza çıkarlardı. T. Uyar …
5başına çorap örmek — (birinin) birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü davranışta bulunmak …
6başına geçmek — (birinin) en üstün yeri almak, önderlik yapmak ... onları bahçeye toplayarak başlarına geçerek akşama kadar âdeta kudurturdum. R. N. Güntekin …
7başına dikilmek — 1) (birinin) birinin yanından uzaklaşmamak, onu denetim altında bulundurmak 2) (birinin) bir işi yaptırmak için yanında ayakta durmak 3) (birinin) bir şeyin yanında ve ayakta beklemek Gidip iskelenin başına dikiliyor gelen yolcuyu buyur etmek… …
8gülme komşuna, gelir başına — birinin başına gelen kötü bir durum senin de başına gelebilir anlamında kullanılan bir söz …
9başına ekşimek — 1) (birinin) ağır yük olmak 2) (birinin) üstüne kalmak …
10başına sarmak — (bir şeyi birinin) birine musallat etmek …