birinden
1ibre birinden yana dönmek — herhangi bir konuda birisi avantajlı duruma geçmek …
2iş (birinden) bitmek — işin sonuçlanması ondan beklenilmek …
3buz gibi soğumak — (birinden) birinden tiksinmek …
4fikir almak — (birinden) birinin düşüncesinden yararlanmak …
5helallik dilemek — birinden hakkını helal etmesini istemek Şimdi büyüklerinin ellerini öp de helallik dile. R. N. Güntekin …
6minnettar kalmak — birinden görülen iyiliğe karşı teşekkür duygusu beslemek Kendine minnettar kalan ahalinin elleri üzerinde geziyor. Ö. Seyfettin …
7nefret duymak — birinden tiksinmek, hoşlanmamak Gönlümde o zamana kadar duyduğum nefret yerine büyük bir korku titriyordu. M. Ş. Esendal …
8rahleitedrisinden geçmek — birinden eğitim almak …
9süt ineği gibi sağmak — birinden kendi çıkarı için daima aşırı ölçülerde yarar sağlamak için uğraşmak …
10taraf gözetmek — birinden yana olmak Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik. O. V. Kanık …