birinden

  • 101Allah selamet versin — 1) yola çıkanlara Tanrı kazadan, beladan korusun anlamında söylenen bir uğurlama sözü 2) yolda güçlük içinde bulunanlara iyi dilek sözü olarak kullanılan bir söz Allah selamet versin, varsın koskoca kamyon kırk kişiyle yan yatsın, yatar a! B. R.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 102başına çıkmak — (birinin) birinden yüz bulup ona karşı pek şımarıkça davranmak Hizmetçi kadınlarla içli dışlı olmamak, onlara mesafeli davranmak gerekirdi, yoksa başınıza çıkarlardı. T. Uyar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 103gözü korkmak — daha önce geçirdiği kötü bir denemeden sonra birinden veya bir şeyden zarar gelebileceği kanısına varmak Yabancı bir iklimde, ebedî olarak yaşamaya mahkûm olduktan sonra bundan üstün hangi bir cezadan gözümüz korkabilir. Y. K. Karaosmanoğlu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 104ayrışmak — ayrılışmak, bir birinden vaz geçmek, bikyane olmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 105AHVAS — (C.: Ehâvis, Huves) Bir gözü birinden küçük olan …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 106HULUL — Girme. Dâhil olma. İçine gizlice giriş. * Birinin veya birkaç kimsenin sevgi veya itimadını kazanmak, içlerine onlardan görünüp girmek. * Halletmek. * Vuku bulmak. Zuhur etmek. * Gelip çatmak. * Bir menzile inmek. * Kim: Bazı akıcı cisimlerin… …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 107KEZAME — (C.: Kezâyim) İki kuyu arasındaki yarıklar ve delikler. (Su birinden birene akar). * Terazi iplerinin kendinde toplandığı halka …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 108MUHAMAT — Korumak. * Avukatlık etmek. * Birinden birşeyi def etmek …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 109MÜSALİF — Yol arkadaşı. * Birinden ileride bulunan. * Biriyle birlikte seyreden. * Bir işte beraber olan …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 110MÜSTE'DÎ — Birinin zulmüne karşı başka birinden yardım dileyen. * Birini sıkıştırıp malını zorla alan …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük