biraz
1biraz — sf. 1) Bir parça, azıcık Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü. F. R. Atay 2) zf. Kısa bir süre için Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra. O. Rifat 3) zf. Az miktarda Dersini biraz biliyor …
2BİRAZ — Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma …
3mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan — bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir anlamında kullanılan bir söz …
4accık — biraz, az …
5acıcık — biraz, az …
6dur! (veya durun!) — biraz zaman geçsin anlamıyla cümlelerin başına gelen bir söz Dur! Bu işi ben yaparım. Durun hele, bakalım ne olacak! …
7bir dirhem et bin ayıp örter — biraz kilo almak pek çok kusuru örter anlamında kullanılan bir söz …
8nimte — biraz, bir parça …
9BABACAN — Biraz kalender davranışlı, cana yakın …
10ÂNİF-ÜL BEYÂN — Biraz evvel bildirilen, az önce beyan olunan …