bir yanı
21saplama — is. 1) Saplamak işi 2) İç içe geçen veya başka bir parça üzerine eklenen parçaların bağlantısı için kullanılan, türlü kalınlık ve uzunlukta, bir yanı yivli, yuvarlak metal kama 3) tek. Bir menteşenin iki oynak parçasını birleştirmeye yarayan… …
22eşələnmək — qayıd. 1. Ayaqları ilə torpağı qurdalayaraq, qazaraq özünə yem aramaq. Cücələrim birər birər; Suyu görüb yavuq gələr; İçər, gedər, eşələnər. A. S.. Çadırımızın dörd bir yanı açıqlıq olduğundan toyuq cücələri ilə o açıqlıqda gəzişir, qurd quş,… …
23kırklık — sf., ğı 1) İçinde kırk tane bulunan Kırklık paket. 2) Kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse) Yalnız yüzünün bir yanı muharebede yanmış kırklık bir memurun ne düşündüğünü anlamak kabil değildir. R. N. Güntekin 3) is., esk. Kırk para 4) is. Doğacak… …
24kilit — is., di, Far. kelīd, kilīd 1) Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı. Y. Z. Ortaç 2) den. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan… …
25mantıksal — sf. Mantıklı Mantıksal bir dille açığa vurduğu bu harika önerinin aksayan bir yanı vardı. N. Nadi …
26yamaç — is., cı 1) Dağın veya tepenin herhangi bir yanı İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var. Y. K. Karaosmanoğlu 2) hlk. Ön, kat, huzur Kız, hele beri gel yamacıma. H. Taner Birleşik Sözler yamaç paraşütü …
27yoğrulmak — nsz 1) Yoğurma işi yapılmak veya yoğurma işine konu olmak 2) mec. Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak Antakya nın taşı, toprağı, efsane ve tarih ile yoğrulmuş, havası ve suyu sır ve sihir ile karışmıştır. R. H. Karay 3) Metal kap bir …
28dikensiz gül olmaz — iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur anlamında kullanılan bir söz …
29etle tırnak arasına girilmez — aile anlaşmazlıklarında bir yanı tutmak doğru değildir anlamında kullanılan bir söz …
30diyecek yok — eleştirilecek bir yanı yok, söz yok anlamında kullanılan bir söz …
