bir
121Bir Hakeim — local. de Libye, au S. de Tobrouk, où les forces françaises dirigées par Koenig résistèrent victorieusement aux troupes allemandes de Rommel (27 mai 11 juin 1942) …
122bir atımlık barutu olmak (veya kalmak) — bir konuda yapabileceği çok az şeyi bulunmak …
123bir çöplükte iki horoz ötmez — bir yerde iki kişi baş olmaz …
124bir işaretine bakmak — bir işi yapmak için hazır beklemek …
125bir taşla iki kuş vurmak — bir davranışla birden çok yararlı sonuca ulaşmak …
126bir yakadan baş çıkarmak — bir çatı altında dirlik düzenlik içinde yaşamak …
127bir|linn — «BIHR lihn», noun. a large rowboat, or barge, rowed by a number of oarsmen in the Hebrides. ╂[< Gaelic birlinn] …
128bir-bir — z. 1. Tək tək, ayrı ayrılıqda. <Süleyman:> De, bir bir söylə, qulaq asım. Ü. H.. Anası da oğlu qazan yollara bir bir bələd oldu. Ə. H.. Konsul onları <siyahıları> bir bir alıb, öz katibinə verir. . . M. S. O.. 2. Bir birinin ardınca,… …