binmek

  • 31kıymet — is., Ar. ḳiymet Değer Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler kıymetiharbiye nakdî kıymet menkul kıymetler Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32küp — 1. is., Ar. kūb 1) Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi. H. Taner 2) argo Sarhoş… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 33omuz — is., mzu, uzu, anat. Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm Başı omuzları içine çökmüş gibi idi. F. R. Atay Birleşik Sözler omuz başı omuz eklemi omuz omuza Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller omuz kaldırmak omuz öpüşmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 34sağrı — is., anat. Memeli hayvanlarda bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm Atın sağrısına binmek. Birleşik Sözler sağrı kemiği …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35zor — is., Far. zūr 1) Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin 2) Yüküm, mecburiyet Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 36borda bordaya — yan yana Genç kadın rahat binmek için onu eliyle tutup borda bordaya yanaştırdı. R. H. Karay …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 37yola çıkmak — 1) araca binmek üzere yol üstünde durmak 2) bir yere varmak için bulunduğu yerden ayrılarak yolculuğa başlamak, harekete geçmek Yola öğle yemeğinden sonra çıktık. S. Kocagöz 3) herhangi bir şeyi esas alarak, oradan başlayarak Bir roman konusundan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 38râkib — (A.) [ ﺐﮐار ] 1. binen. 2. binici. ♦ râkib olmak binmek …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 39tehevvür — (A.) [ رﻮﻬﺕ ] küplere binme, köpürme. ♦ tehevvür etmek küplere binmek, köpürmek …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 40ardlaşmak — ard, arda, ata binmek, yol gitmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük