batmak
1batmak — batmak, gözden kaybolmak, I, 528; II, 128, 293, 294 …
2batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… …
3gün batmak — güneş batmak …
4ocağı batmak — yuvası yıkılmak veya soyu tükenmek …
5rahat batmak — tkz. iyi bir durumdayken bu durumu olmayacak sebepler yüzünden bırakanlar için sitem yollu söylenen bir söz …
6çamura bulaşmak (veya batmak) — kirli ve uygunsuz bir işe karışmak …
7güneş batmak — gün sonunda, güneş ufukta kaybolmak Akşam iyice yaklaşmış, güneş batmaya yüz tutmuştu. O. C. Kaygılı …
8rahat kıçına batmak — tkz. bulunduğu rahat durumun değerini bilmemek …
9adı batmak — sevilmeyen bir şey veya kimse unutulmak, adı anılmaz olmak, artık sözü edilmemek …
10borca batmak — çok borçlu olmak Şevket ölesiye çalışmak pahasına acaba bu korkunç masrafı karşılayacak kadar para kazanıyor mu idi yoksa çocukcağız borca mı batıyordu? R. N. Güntekin …