baştan savma
1baştan savma — zf. Üstünkörü Reis baştan savma dinler, söz bitince de müzakerenin açıldığını haber verir. M. Ş. Esendal …
2baştan — zf. Başından alarak, bir kez daha, yeniden Konuyu baştan anlatayım. Birleşik Sözler baştan aşağı baştan başa baştankara baştan savma baştan sona yeni baştan …
3savma — is. Savmak işi Kasım, Tahir Beyi savmaya uğraşırken ben rastladım. P. Safa Birleşik Sözler baştan savma …
4suyuna tirit — baştan savma, değersiz, özensiz …
5üstünkörü — zf. 1) İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma Annesiyle bir hafta evvel yaptığı görüşmeyi üstünkörü anlattı. S. F. Abasıyanık 2) sf. İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan …
6çiziktirmek — i 1) Çabucak çizmek, çızıktırmak 2) mec. Baştan savma yazmak …
7eften püften — sf. Baştan savma yapılmış, dayanıksız, derme çatma, çürük, değersiz Eften püften bir iskele …
8gelişigüzel — sf. 1) Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin 2) zf. Üstünkörü Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı. P. Safa …
9gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …
10ısmarlama — is. 1) Ismarlamak işi, sipariş 2) sf. Ismarlanarak yaptırılan, sipariş edilen, hazır karşıtı Ismarlama ayakkabı. 3) sf., mec. İçten olmayan, baştan savma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısmarlama hac, hac olmaz …