başlık koymak

  • 1başlık atmak (veya koymak) — bir yazıya başlık olarak ad bulmak Marifet makaleye başlık koymakta değil, koyduğu prensibe uymaktadır. R. H. Karay …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4külah — is., Far. kulāh 1) İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap 2) sf. Bu kabın alabileceği miktarda olan Meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı. Y. K. Beyatlı 3) mec. Oyun, hile 4) esk. Erkeklerin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük