bağlamak
1baglamak — bağlamak III, 292, 309bkz: boglamak …
2bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …
3bar bağlamak — kir bağlamak, paslanmak …
4çaput bağlamak — bez bağlamak …
5evin bağlamak — ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak …
6sayfa bağlamak — dizgide dökülen kurşun satırları bir sayfa düzeni içinde toplayarak sıkıca iple bağlamak Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi. Y. Z. Ortaç …
7aylık bağlamak — emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak …
8bez bağlamak — 1) bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak 2) dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak …
9maaş bağlamak — aylık bağlamak …
10sağlama bağlamak — (bir şeyi) sağlam kazığa bağlamak …