b-le dalga geçmek

  • 1dalga geçmek — argo 1) üzerinde durulması gereken işle ilgilenmeyerek başka şeyler düşünmek veya yapmak Dersini çalış, dalga geçme. 2) eğlenmek, alay etmek İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü. M. Ş. Esendal 3) geçici sevgi ilişkisi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3yalayıp geçmek — rüzgâr, dalga vb. sıyırarak, dokunarak hızla geçmek Komşu köşklerden kopup gelen fasulye kokulu bir rüzgâr yüzümüzü yalayıp geçti. H. Taner …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4kafa yapmak — argo dalga geçmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5el sürmemek — 1) dokunmamak, değmemek 2) bir işi yapmak, ilgilenmemek Canım dalga geçmek, akşama kadar bir şeye el sürmemek istiyordu. Ö. Seyfettin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 6işin alayında olmak — bir işe gereken önemi vermemek, dalga geçmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük