ayarlamak
1ayarlamak — i 1) Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak Saati radyoya göre ayarlamak. 2) Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek Dikiş makinesini nakşa göre ayarlamak. 3) mec. İşleri birbiriyle çatışmayacak veya… …
2fiyat ayarlamak — para değerindeki değişiklik ve başka ekonomik şartlar dolayısıyla fiyatları düzenlemek …
3dozunu ayarlamak — 1) ilacın ölçüsünü aşmamak, gerektiği kadar vermek 2) ölçüyü aşmamak, aşırı davranmamak Saygının ve sevginin dozunu iyi ayarlayabilmeli insan. A. İlhan …
4ağızlamak — i, den. 1) Bir boğazın veya bir limanın ağzını ortalamak 2) tek. Bir parçayı yuvasına geçirmek için önce yuvanın ağzını ayarlamak 3) hlk. Bir işi kolaylamak …
5ayarlama — is. Ayarlamak işi …
6ayarlayıvermek — i Çabucak ayarlamak …
7basınçlamak — i Hava taşıtlarında, insan organizması için yeterli basınç düzeyini sağlamak veya ayarlamak …
8doz — is., Fr. dose 1) Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... Ç. Altan 2) kim. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli… …
9fiyat — is., Ar. fīˀāt 1) Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım. Ö. Seyfettin 2) ekon. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı 3) ekon. Bir değer… …
10akort etmek (veya yapmak) — çalgıların seslerini ayarlamak …
- 1
- 2