ayağına çabuk
1ayağına çabuk — sf. Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen …
2çabuk — sf., ğu, Far. çābuk 1) Aceleci Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı. R. N. Güntekin 2) zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı Yazıma çabuk cevap geldi. A. Gündüz 3) ünl. Acele et, oyalanma anlamlarında bir… …
3eline ayağına çabuk — sf., ğu Hamarat, titiz, çalışkan (kimse) …
4ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… …
5el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… …
6kuş gibi — 1) çok hafif 2) çabuk iş gören, eline ayağına çabuk …
7çalak — sf., ki, esk., Far. çālāk Eline ayağına çabuk, atik, çevik Norveçli bir seyyah gibi çalak, köprüye indim ve vapura bindim. Y. K. Beyatlı …
8kıvracık — sf., ğı, hlk. 1) Derli toplu ve işi kolay Kıvracık bir ev. 2) Ayağına çabuk, hamarat Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız. E. E. Talu …
9çâbükpâ — (F.) [ ﺎﭘ ﮏﺑﺎچ ] ayağına çabuk …
10sebükpây — (F.) [ یﺎﭘ ﮏﺒﺱ ] ayağına çabuk …
- 1
- 2