attik
91Гиббонс, Гринлинг — В Википедии есть статьи о других людях с такой фамилией, см. Гиббонс …
92Равнины Армении — …
93Gallery — 1) Heb. attik (Ezek. 41:15, 16), a terrace; a projection; ledge. 2) Heb. rahit (Cant. 1:17), translated rafters, marg. galleries; probably panel work or fretted ceiling …
94atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… …
95biz — 1. zm. 1) Çokluk birinci kişiyi gösteren söz Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz! Atatürk 2) Bazen teklik birinci kişi zamiri ben yerine kullanılan bir söz Biz kendisini aldığımız zaman vücudu… …
96çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …
97folklor — is., Fr. folklore Halk bilimi Hep, folklor, sanatın, ilmin, kültürün kendisidir, ortaya attık. F. R. Atay …
98yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… …
99ANKAWA, ABRAHAM BEN MORDECAI — (b. 1810), rabbi and kabbalist. Ankawa was born in Salé (Morocco). His family, probably of Spanish origin, had settled in Tlemcen (Algeria) and in Salé, where his father, Mordecai, was president of the community for a time. After serving as… …
100BENVENISTE (or Benvenist), ḤAYYIM BEN ISRAEL — (1603–1673), Sephardi rabbinic scholar and codifier. Benveniste studied in his native Constantinople mainly under Joseph b. Moses of Trani, and also under joseph samegah . In 1624, when he was only 21, he began to write his detailed commentary on …