arkadaşı

  • 31kadehdaş — is. Birlikte içki içmeyi seven kadeh arkadaşı Hele içerken, insan mutlaka bir kadehdaş istiyor. E. E. Talu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32kapışmak — i 1) Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak 2) le Kavgaya tutuşmak En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam. H. Taner 3) nsz Kavgaya girmek Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 33kaval — is., müz. Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş. R. H. Karay Birleşik Sözler kaval kemiği kaval tüfek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 34keklik — is., ği, hay. b. 1) Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix) Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş. R. H. Karay 2) mec. Alımlı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35kısaca — sf. 1) Oldukça kısa, biraz kısa Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık. M. Ş. Esendal 2) zf. Kısa olarak, özetle O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 36koldaş — is., esk. İş arkadaşı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 37mahalle — is., Ar. maḥalle 1) Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri Mahallemizin bunca yıllık kasabı, bakkalı bir gece yok oldular. N. Cumalı 2) Bu parçalarda oturan insanlarin tamamı Birleşik Sözler mahalle arası… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 38okuldaş — is. Okul arkadaşı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 39paralıca — sf. Zengin O, bizim arkadaşı gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu. O. C. Kaygılı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 40partner — is., İng. partner 1) Eş 2) İş arkadaşı, ortak 3) Cinsellikte tarafların her biri 4) Kâğıt oyunlarında ortak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük