aramak

  • 41Kemal Bilbaşar — (* 1910 in Çanakkale; † 21. Januar 1983 in Istanbul) war ein türkischer Lehrer und Schriftsteller, der zu den Vertretern der türkischen „Dorfliteratur“ zählt.[1] In Erzählungen und Romanen stellte er vorwiegend die täglichen Sorgen, Überzeugungen …

    Deutsch Wikipedia

  • 42açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 43arama — is. 1) Aramak işi, taharri 2) huk. Saklanan sanığın ve suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi Birleşik Sözler arama bülteni arama emri arama izni arama kararı arama… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 44arayıvermek — i Çabucak aramak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 45bahane — is., Far. bahāne Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep Alışveriş bahanesiyle acaba çıkıp bir dolaşsam mı? A. İlhan Birleşik Sözler sudan bahane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bahane aramak bahane bulmak bahane etmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 46bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 47beklemek — nsz 1) Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı. H. Taner 2) i Süre tanımak, acele etmemek Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim. R. H. Karay 3) i Bir şeyi, bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 48bela — is., Ar. belā 1) İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum Kumar, toplum için büyük bir beladır. 2) Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. Y. K. Beyatlı 3) Hak edilen ceza Allah belasını… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 49bucak bucak — zf. Her yerde, her yanda, her tarafta Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bucak bucak aramak bucak bucak kaçmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 50cep — is., bi, Ar. ceyb 1) Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça Elleri ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor. M. Ş. Esendal 2) Trafiği kolaylaştırmak, araçların… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük