alınmak
71münevver — (A.) [ رﻮﻨﻡ ] 1. aydınlanmış, parlak. 2. aydın fikirli. ♦ münevver eylemek aydınlatmak. ♦ münfail olmak gücenmek, alınmak …
72ta'vîk — (A.) [ ﻖیﻮﻌﺕ ] askıya alma, geciktirme, erteleme, oyalama. ♦ ta vîk edilmek geciktirilmek, ertelenmek, askıya alınmak. ♦ ta vîk etmek geciktirmek, ertelemek, askıya almak …
73te'lîf edilmek — 1. bir araya getirilmek, birleştirilmek. 2. kaleme alınmak, yazılmak …
74te'lîf olunmak — 1. bir araya getirilmek, birleştirilmek. 2. kaleme alınmak …
75teneffüs — (A.) [ ﺲﻔﻨﺕ ] 1. soluk alma. ♦ teneffüs edilmek soluk alınmak. ♦ teneffüs etmek soluk almak. ♦ tenemmüv etmek serpilmek, gelişip büyümek …
76kırılmak — kabuğu soyulmak; malı alınmak, yoksulla şmak; kar kürünmek II, 134 …
77küçelmek — zulmetmek; malı zorla elinden alınmak II, 136 …
78sorukmak — kaybolan ;eyin arandıktan sonra haberi alınmak, aranıp sorularak salık almak II, 115 …
79tugrag — tuğra I, 462 dönüşte geri alınmak üzere savaş zamanında askerin binmesi için hakan tarafından verilen at I, 462bkz: tugzag …
80tugraglanmak — alay ve biniş günlerinde han tarafından sonra alınmak üzere at verilmek, atlandırmak; tuğra ile mühürlenmek II, 272, 273bkz: tugzaglanmak …