alınmak
51cevap vermek — 1) karşılık olarak bildirmek veya söylemek Onun lakırtı söylemeye niyeti olmadığını göstererek kendisi cevap verdi. R. N. Güntekin 2) gereksinimi karşılamak Keban Barajı, Doğu Anadolu nun elektrik ve su sorununa büyük ölçüde cevap vermiştir. 3)… …
52işlem görmek — ekon. herhangi bir mal, kıymetli kâğıt, döviz vb. piyasada alınmak, satılmak, değiştirilmek …
53örneklik etmek — örnek alınmak, örnek olarak kabul edilmek Bu eşya yalnız Balkanlara değil, Avrupa tezgâhlarına dahi örneklik etti. F. R. Atay …
54üzerine almak — 1) bir işi görev edinmek, deruhte etmek Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma şerefim üzerine ant içerim. Anayasa 2) bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak… …
55vatandaşlıktan çıkarılmak — yurttaşlık hakları elinden alınmak Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Anayasa …
56aday olmak — herhangi bir işe alınmak veya seçilmek için istekli olmak Geçen seçim bu dört kardeşin dördü de ayrı partiden aday oldular. H. Taner …
57buluttan (veya rüzgârdan veya havadan) nem kapmak — en küçük bir şeyden alınmak, çok alıngan olmak İhtiyatlı ol, bunlar tilkidir, rüzgârdan nem kapar; elden kaçırmayalım. A. İlhan Biraz gariptir ki buluttan nem kapan o zamanki sansür bu cinayetler ve tesadüflerden ahkâm çıkararak hafiyelik etmezdi …
58ödünç vermek — birine geri alınmak üzere mal, para, eşya vb. vermek …
59gönül koymak — gücenmek, alınmak, darılmak …
60attan inip eşeğe binmek — bulunduğu önemli görevden daha aşağı bir göreve alınmak …