aksama
1aksama — is. Aksamak işi Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde. Y. Z. Ortaç …
2akşama doğru — zf. Gündüzün akşama yakın bir zamanında Birbirlerine veda ederek akşama doğru dağıldılar. A. Mithat …
3akşama sabaha — zf. Neredeyse, pek yakında, kısa bir süre içinde Azıcık ağır davransak kadın bizi akşama sabaha kapı dışarı atacak. H. R. Gürpınar …
4akşama kadar — bütün gün, ara vermeden …
5akşama kalmak — iş gecikmek, bitmemek …
6akşama karşı gitme, tana karşı yatma — yolculuğa gece değil seher vakti çıkılmalıdır anlamında kullanılan bir söz …
7sabahtan akşama — zf. Bütün gün Yüz yaşıma kadar yaşasam, sabahtan akşama didinmezsem ölür giderim. S. F. Abasıyanık …
8akşamdan akşama — zf. Her akşam üst üste …
9İMSA — Akşama kalma. * Bozma …
10akşam — is. 1) Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri 2) Gece Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine... Y. K. Karaosmanoğlu 3) Akşam ezanı 4) Akşam namazı Birleşik Sözler akşam azadı akşam ezanı akşam gazetesi akşam güneşi …