adet olmak
1âdet olmak — 1) öteden beri yapılır olmak Paranın üstüne oturmak da biraz tatsız bir âdet olmuştu. B. Felek 2) bir şey gelenek durumuna gelmiş olmak Macarlardan her söz geçişte, kardeş millet diye bahsetmek, bizde âdet bile olmuştur. H. Taner …
2âdet — is., top. b., Ar. ˁādet 1) Görenek Bayram tebriki bir güzel âdettir. B. Felek 2) Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre 3) Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, aybaşı Atasözü, Deyim ve Birleşik… …
3âdet görmek — kadın aybaşı olmak …
4GARABET — Yabancılık. Gariblik. * Tuhaflık. * Âcizlik, beceriksizlik. * Gizli olmak. Hilaf ı âdet olmak. * Iraklık. * Edb: Ne demek olduğu herkesçe anlaşılmayacak kelime ve tabirlerin söz arasında kullanılması …
5gündelmek — adet, amuhte olmak, razilaşmak, ülfet peyda etmek …
6Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 …
7baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …
8Türkei-Türkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …
9Türkeitürkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …
10kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… …
- 1
- 2