acı sözler
1acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …
2açı — mat. 1) Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye 2) mec. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi. H. Taner… …
3acı badem — is., bit. b. 1) Gülgillerden, dikenli veya dikensiz, meyvelerinin kabukları kalın, çekirdekleri küçük olan bir tür badem ağacı (Amygdalus amara) 2) Bu ağacın hidrosiyanik içermesinden dolayı fazla tüketildiğinde zehirlenmeye sebep olan, krem,… …
4ağır söylemek — acı, dokunaklı sözler söylemek …
5acıklı — sf. 1) Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun İçeriden ince iniltilerle karışık acıklı bir uğultu çıkıyordu. Ö. Seyfettin 2) Acı görmüş, yaslı, kederli Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. H …
6dar — 1. is., esk., Far. dār İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk Birleşik Sözler darağacı 2. sf. 1) İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı Dar elbise. Dar ev. 2) Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro… …
7pelin — is., bit. b., Rum. Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium) Birleşik Sözler pelin otu acı… …
8tatlı — sf. 1) Şeker tadında olan Tatlı nar. Tatlı elma. 2) Acı olmayan, içilebilen, yenilebilen Tatlı su. Tatlı salatalık. 3) is. Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek Baklava, revani, lokma birer tatlıdır. 4) zf. Hoşa gidecek bir biçimde,… …
9dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… …
10dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… …