aşırı
51bir elini bırakıp ötekini öpmek — aşırı saygı göstermek …
52yüreğine saplanmak — aşırı derecede acı duymak, içine oturmak …
53içine ateş atmak — aşırı acı, sıkıntı veya üzüntü verecek davranışta bulunmak Nazmiye nin içine avuçla ateş atıp evden içeri giriyor ama başını kaldırıp pencereye bakmıyordu. O. Kemal …
54yüreğini ateş almak — aşırı üzülmek, fazla üzüntüden içi yanmak Gülbahar ın yüreğini ateş almış yanıyordu. Y. Kemal …
55gözleri çukura gitmek (veya kaçmak) — aşırı yorgunluktan göz çevresi kararmak veya çökmek Genç yakışıklı yüzü solmuş, gözleri çukura kaçmıştı. Y. Kemal …
56gözleri dönmek — aşırı ateşten veya can çekişirken gözlerin renkli bölümü kapakların altında kalarak görünmemek …
57yürekten çağırmak — aşırı derecede arzu etmek, istemek Bu kadar yürekten çağırma beni / Bir gece ansızın gelebilirim. Şarkı …
58yerlere kadar eğilmek — aşırı saygı göstermek …
59gözü dönmek — aşırı bir isteğin, öfkenin etkisiyle ne yaptığını bilmez duruma gelmek ... bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti. S. F. Abasıyanık …
60MEŞAGİL-İ KESÎRE — Aşırı meşguliyetler …