ağırbaşlı

  • 21denli — 1. e. Kadar anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz Ne denli uğraşsanız boştur, nesir yazarının da şair kadar saygıya layık olduğuna kimseyi inandıramazsınız. N. Ataç Birleşik Sözler bu denli ne denli o denli şu denli 2. sf. Ağırbaşlı,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 22dölek — sf., ği, hlk. 1) Ağırbaşlı, uslu, ağır davranışlı Oysaki Fatih in dölek bir kişi olduğu belli, uzun uzun hazırlamış İstanbul un alınmasını, düşünmüş, hesaplamış da öyle girişmiş o işe. N. Ataç 2) Düz, engebesiz (toprak parçası) Dölek yer …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 23hafif — sf., Ar. ḫafīf 1) Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı 2) Güç veya yorucu olmayan, kolay Hafif bir iş. 3) Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa Hafif bir kadın. 4) Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek) Onlar da akşam yemeğini pek… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 24haluk — sf., esk., Ar. ḫalūḳ Temiz huylu, iyi ahlaklı Ahmet Naci, ağırbaşlı, çalışkan ve haluk bir gençti. R. N. Güntekin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 25hoppa — sf. Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 26kadın kadıncık — is., ğı Evinin işini iyi yöneten, hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı kadın Kocası marangozdu, sabahları çok erken giderdi. Onun arkasından, hemen kadın kadıncık temizliğe başlardı. N. Meriç …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 27kâmil — sf., esk., Ar. kāmil Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 28kapalı — sf. 1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı 2) Geçilmez durumda olan 3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri) 4) Başı örtülü (kadın) 5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem 6) Gizli, saklı Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 29köçek — is., ği 1) Kadın kılığına girip oynayan erkek Şehrin bütün köçekleri, çengileri çağrılsın! T. Oflazoğlu 2) mec. Ağırbaşlı davranışları olmayan kimse …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 30müdebbir — sf., esk., Ar. mudebbir İşin arkasını ve sonunu düşünüp çare arayan, önlem alan Bu kız, çocuk gibi görünürmüş, amma yüz yaşındaki bir ihtiyar kadar müdebbir ve ağırbaşlı imiş. R. N. Güntekin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük