-
1 ей богу
vallahi -
2 бросать
atmak,bırakmak,fırlatmak,savurmak; salmak,göndermek; terk etmek,el çekmek* * *несов.; сов. - бро́сить1) atmak; bırakmak; fırlatmak, savurmak ( швырять)броса́ть грана́ты — el bombası atmak / fırlatmak
броса́ть мяч в во́здух — topu havaya fırlatıp fırlatıp tutmak
броса́ть в кого-л. камня́ми — (birini) taşlamak / taşa tutmak
броса́ть я́корь — demir atmak
броса́ть трап — iskele atmak
2) ( выбрасывать) atmak3) ( быстро перемещать) gönderivermek; salmakбро́сить про́тив забасто́вщиков полице́йских — grevcilerin üstüne polis salmak
броса́ть диви́зию в бой — tümeni savaşa sürüvermek
(волно́й) ло́дку бро́сило в сто́рону — dalga kayığı yana sürükleyiverdi
маши́ну броса́ло из стороны́ в сто́рону — araba bir o yana bir bu yana sallana sallana yürüyordu
бро́сить взгляд на кого-что-л. — bir göz atmak, nazar atmak
бро́сить злой взгляд — ters bir bakış fırlatmak
со́лнце бро́сило луч на... — güneş......yi aydınlatıverdi
4) bırakmak, terketmek; el çekmekбро́сить шко́лу — okulu terketmek
бро́сить жену́ — karısını bırakmak
броса́ть кури́ть — sigarayı / tütünü bırakmak
бро́сить воровство́ / ворова́ть — hırsızlıktan el çekmek
он бро́сил все дела́ и прие́хал — işlerini yüzüstü bıraktı, geldi
бро́сить кого-л. на полпути́ — yarı yolda bırakmak
5) в соч.меня́ бро́сило в дрожь — beni bir titreme alıverdi
его́ бро́сило в пот — onu ter bastı
••брось ты э́ту зате́ю! — vazgeç bu sevdadan!
да брось ты?! - Ей бо́гу, пра́вда! — hadi be sen de! - Vallahi doğru söylüyorum!
зря броса́ть де́ньги / деньга́ми — boşuna para savurmak
броса́ть гря́зью в кого-л. — (birine) çamur / zifos atmak
-
3 ей-богу
разг.vallahi; inan olsun -
4 честный
namuslu,dürüst* * *namuslu, dürüstон че́стный челове́к — namuslu / dürüst bir adamdır
я че́стен перед тобо́й — senin karşında alnım açıktır
че́стный за́работок — namusluca kazanılan para
че́стные наме́рения — dürüst niyetler
••че́стное сло́во! — vallahi! Allah inandırsın!
дать че́стное сло́во — şeref / namus sözü vermek
взять с кого-л. че́стное сло́во — birinden şeref sözü almak
См. также в других словарях:
vallahi — is., Ar. vallahi Tanrı yı tanık tutarım, Tanrı hakkı için anlamında bir yemin sözü, billahi, tallahi Vallahi, arkadaş bu resimleri senin yaptığına kimse inanmaz. P. Safa Birleşik Sözler vallahi billahi vallahi tallahi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vallahi billahi — is. Allah a ant olsun ki anlamında bir yemin sözü, vallahi tallahi Vallahi billahi böyle giderse eşyasını toplayıp annesine gidecekti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
vallahi tallahi — is. Vallahi billahi … Çağatay Osmanlı Sözlük
VALLAHİ — Allah için, Allah hakkı için, Allah a yemin ederim (meâlinde büyük yemin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vallaha — vallahi … Beypazari ağzindan sözcükler
LEİN — Vallahi eğer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LÂVALLAH — Vallahi hayır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
billahi — is., Ar. billahi 1) Vallahi 2) İnan olsun anlamında kullanılan bir söz Rica ederim komiser Efendi, dedi, ben billahi paradan puldan kaçınmıyorum. R. N. Güntekin Birleşik Sözler vallahi billahi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tallahi — is., Ar. tallahi Vallahi Birleşik Sözler vallahi tallahi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kırık Kalpler Durağında — Album par Candan Erçetin Sortie 2009 Genre Pop Label Pasaj Müzik Albums de Candan Erçetin … Wikipédia en Français
çakmak — 1. i, e, ar 1) Vurarak sokup yerleştirmek Çiviyi tahtaya çakmak. 2) Çivi ile tutturmak İsa nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. F. R. Atay 3) Kazık çakıp hayvan… … Çağatay Osmanlı Sözlük