Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

Hoşuma

  • 1 нельзя

    → сказ.
    1) yakışmaz; yakışık almaz

    так вести́ себя́ нельзя́ — böyle davranışlar insana yakışmaz

    у неё больно́е се́рдце, ей совсе́м нельзя́ волнова́ться — kadının kalbi var, hiç heyecanlanmayacak

    2) ( невозможно) olanaksız(dır), imkansız(dır); elde değil(dir), olmaz

    е́ю нельзя́ не восхища́ться — ona hayran kalmamak elde değil

    мне нельзя́ не е́хать — gitmesem olmaz, gitmemezlik edemem

    нельзя́ не сказа́ть о... —......dan söz etmeden geçemeyeceğim

    нам нельзя́ теря́ть вре́мени — kaybedecek vaktimiz yok

    неуже́ли нельзя́ бы́ло позвони́ть? — telefon etmek yok muydu?

    3) ( запрещено) yasak(tır); caiz değil(dir)

    здесь кури́ть нельзя́ — burada sigara içilmez

    ему́ нельзя́ кури́ть — sigara içmesi caiz değil

    ••

    нельзя́ ли поти́ше? — gürültü etmesen(iz) olmaz mı?

    нельзя́ сказа́ть, что́бы э́то мне нра́вилось — hoşuma gidiyor diyemem

    Русско-турецкий словарь > нельзя

См. также в других словарях:

  • dayayış — is. Dayama işi veya biçimi Bu kadının başını bahriye neferinin göğsüne öyle dayayışı var ki pek hoşuma gidiyor. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havaleli — sf. 1) Havalesi olan 2) Gereğinden çok yüksek, yıkılacak gibi olan Eşya havalelidir, arabacı dikkat etsin. Bu dolap pek havaleli, hoşuma gitmedi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ifrat — is., Ar. ifrāṭ Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider. F. R. Atay Birleşik Sözler ifrat derecede ifrat tefrit Atasözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamış atmak (veya koymak) — argo birine oyun etmek, arabozanlık etmek Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti. R. Erduran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders (veya dersi) asmak — dersten kaçmak, derse gitmemek Metin in bu dersi asma teklifi hiç hoşuma gitmedi doğrusu. A. Ağaoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»