ˌeskəˈleɪʃən
111dil tutmak — esk. sorguya çekmek için düşman askeri yakalamak …
112izine dönmek — esk. bir karar veya yargıdan geri dönmek, bir karardan vazgeçmek, rücu etmek …
113kazığa vurmak — esk. bir kimseyi yere dikilmiş ucu sivri bir kazığa oturtarak öldürmek Münasebetsizliklerine mukabele edeni ihtimal kazığa vuracak, derisini yüzecek, akla gelmedik kaba bir vahşetle öldürecekti. Ö. Seyfettin …
114yer öpmek — esk. bir büyüğün önüne eğilmek …
115saçı uzun aklı kısa — esk. kadınları aşağılamak için kullanılan bir söz Ona oğluna olduğu kadar güvenmiyor. Kız çocuğu bu, ne kadar okusa da saçı uzun aklı kısa olur der. E. Bener …
116boş düşmek — esk. şeriat hükümlerine göre kadın kocasından ayrılmak …
117yol şaşmak — esk. yol çatallaşıp karışmak …
118yol vurmak — esk. yol kesmek …
119boş ol (veya olsun) — esk. erkeğin karısını boşamak için söylediği söz Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar. C. Uçuk …
120yola revan olmak — esk. yola çıkmak …