şiirler
111HAYİDE-GÛ — f. Değersiz sözler söyleyen kimse. * Değersiz şiirler yazan kimse …
112HAZEF — Eski yazıda hepsi noktasız harflerden müteşekkil olarak yazılan şiirler ve nesirler. Hüner göstermek için bu şekilde yüz beyitlik kasideler yazan şairler vardı …
113HEZLİYÂT — (Hezl. C.) Mizah ve şakayla ilgili söz veya şiirler …
114HİCVİYYÂT — (Hicviyye. C.) Edb: Hicivle ilgili manzume ve şiirler …
115MANZUM — Ölçülü, mizanlı, tertibli. * Vezni ve kafiyesi olan söz. Edebi ölçüsü olan sözler. (Kaside ve şiirler gibi). * Dizilmiş, sıralanmış, düzenlenmi …
116MUALLEKA — (C.: Muallekat) Askılar. Henüz karar verilmemiş olanlar. * Kocası kaybolan kadın. * İslâmiyet ten evvel Arabların meşhur edib ve şâirlerinin Kâbe duvarına astıkları yazılar ve şiirler …
117MİCVAD — Güzel şiirler söyliyen şâir …
118İLAHÎ — Cenâb ı Hak ile alâkalı, Allah a dâir. Cenab ı Hakk a aid ve müteallik. * Ey Allahım, ey İlâhım! (meâlinde duâ içinde söylenir). * Edb: Tasavvufî şairler tarafından dinî ve İlâhî fikirleri havi olmak üzere yazılmış olan ve makamla okunan şiirler …
119ŞARİD — Tutunup beğenilmiş ve yayılmış şiirler. * Şiir tarzındaki ata sözleri …