şekerleme

  • 11kestirmek — i 1) Kesme işini yaptırmak 2) Akıl yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya varmak, tahmin etmek Ben bu kadar şeyi kestiremez miyim? M. Ş. Esendal 3) Kesilmesini sağlamak, kesilmesine yol açmak Bebeğin sütünü limon sıkarak kestirdi. 4) Karar vermek… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 12lokum — is., Ar. rāḥat + ḥulḳūm 1) Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum Üsküdar a gider iken bir mendil buldum / Mendilimin içine lokum doldurdum. Halk… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 13macun — is., Ar. maˁcūn 1) Hamur kıvamına getirilmiş madde 2) Boyacılıkta çatlak ve aralıkları kapamak, camcılıkta camları tutturmak için kullanılan hamur kıvamında karışım Cam macunu. Yağlı boya macunu. 3) Baharlı, tarçınlı, yumuşak ve yapışkan… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 14şekerci — is. 1) Şeker ve şekerleme yapan veya satan kimse Birkaç gün içinde anlaşıldı ki ... bir fakir şekercinin kızı ile evlenmiş. M. Ş. Esendal 2) Şeker satılan yer Birleşik Sözler şekerciboyası …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 15şekercilik — is., ği Şeker ve şekerleme yapma veya satma işi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 16şekerlemeci — is. Şekerleme yapan veya satan kimse …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 17šećerlema — šećerlèma (šećerlàma) ž DEFINICIJA reg. 1. zast. bombon 2. zašećereno voće ETIMOLOGIJA tur. şekerleme …

    Hrvatski jezični portal