şap gibi
1sap gibi — çok ince Avurtları çökmüş, boynu yakasının ortasında sap gibi kalmıştı. H. Taner …
2şap gibi — ağza alınmayacak kadar tuzlu …
3şap gibi donmak (veya kalmak) — şaşırarak ses çıkarmayacak duruma gelmek …
4şap gibi yanmak — ortada kalmak, destek bulamamak …
5şap — 1. is. 1) İstekle öperken çıkan ses Şap diye elinden öptü. 2) Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses Birleşik Sözler şap şap 2. is., mim. İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası 3. is., kim., Ar. şabb Alüminyum ve potasyum… …
6sap — is. 1) Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm 2) Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak Armudun sapı. Gülün dikenli sapı. 3) Bir aracı tutmaya yarayan bölüm Bir küçük… …
7sap — tar, rişte, iplik; sap, deste, kulak; edat dir sap sarı gibi …
8sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner — her şey zaman içinde planlandığı gibi gerçekleşmeyebilir anlamında kullanılan bir söz …
9ŞAP — (Şep) Kim: Antiseptik bir cisim olup alüminyum ve potasyum sulfatından mürekkep, tadı buruk ve suda tuz gibi erir bir cisim. * Hayvanların ağız ve ayaklarında görülen ateşli, salgın bir hastalık ismi …
10kök sap — is., bit. b. Süsende olduğu gibi her yıl kök süren ve yer üstüne sap çıkaran, çok yıllık yer altı gövdesi …