üçlü
51müselles — is., geom., esk., Ar. muṣelleṣ 1) Üçgen 2) Kokteyl türünden karışık bir içki 3) Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap 4) sf. Üçlü …
52oymak — 1. i, ar 1) Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi. S. Ayverdi 2) Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek Gömleğin yakasını ve koltuğunu biraz oydu. 3)… …
53pencüse — is., Far. penc + se Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün üçlü gelmesi …
54saban — is. Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı Birleşik Sözler saban balığı saban demiri saban kemiği sabankıran saban kulağı kara saban Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …
55sebayüdü — is., Far. sebā + du Tavla oyununda zarlardan birinin üçlü, öbürünün ikili gelmesi …
56seyek — is., Far. se + yek Tavla oyununda zarlardan birinin üçlü, öbürünün birli gelmesi, üç bir …
57sıralı — sf. 1) Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. C. Uçuk 2) Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan Sıralı konuşma. Birleşik Sözler sıralı cümle sıralı oluş sıralı sırasız sıralı tüm …
58söve — 1. is., mim., Fr. seuil Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi. H. R. Gürpınar 2. is. 1) Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa,… …
59süngü — is., ask. 1) Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak. A. İlhan 2) Mezar başına nişan olarak dikilen sırık 3) Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk… …
60şeşüse — is., Far. şeş + se Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi …