-
1 жертва
kurban; özveri,fedakârlık; şehit,av* * *ж1) рел. kurbanпринести́ же́ртву — kurban sunmak
принести́ в же́ртву — ( животное) kurban etmek; перен. kurban etmek; feda etmek, harcamak
2) ( самопожертвование) özveri, fedakârlıkбыть гото́вым идти́ на же́ртвы — özverilere katlanmaya hazır olmak
нет таки́х жертв, на кото́рые он не пошёл бы ра́ди... —... için / uğruna razı olmayacağı fedakârlık yoktur
3) ( пострадавший) kurban, şehit (-di); avже́ртвы войны́ — savaşın kurbanları
стать же́ртвой чего-л. — bir şeyin kurbanı olmak
стать же́ртвой ава́рии — kazaya kurban gitmek
челове́ческих жертв нет — can kaybı yoktur
тигр бро́сился на свою́ же́ртву — kaplan avına atıldı
-
2 вахта
vardiya* * *ж1) мор. vardiyaстать на ва́хту — vardiyaya girmek
ко́нчить ва́хту — vardiyadan çıkmak
2) перен. ( самоотверженная работа) özveri ile çalışmaстать на уда́рную ва́хту в честь чего-л. — bir şey dolayısıyla / şerefine özel bir şevk ve gayretle çalışmaya başlamak
-
3 готовность
жhazır oluş; hazırlık derecesi ( степень подготовленности)гото́вность к самоотве́рженным де́йствиям — özveri göstermeye hazır olma
привести́ в состоя́ние боево́й гото́вности — alarm durumuna geçirmek
-
4 доблесть
yiğitlik,kahramanlık,cesaret* * *жyiğitlik; kahramanlık; cesaret ( храбрость)трудова́я до́блесть — çalışmada gösterilen özveri
-
5 самоотверженность
ж
См. также в других словарях:
özveri — is. Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçme, fedakârlık Özveri, kadında ille çocuk doğurmakla da başlamaz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yiğitlik sende kalsın — özveri, hoşgörü ve ılımlılık öğütleyen söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Composite bow — Reconstruction of a Ming dynasty Kaiyuan bow by Chinese bowyer Gao Xiang. This is a horn, bamboo, sinew composite … Wikipedia
Modern competitive archery — involves shooting arrows at a target for accuracy from a set distance or distances. This is the most popular form of competitive archery worldwide and is called target archery. A form particularly popular in Europe and America is field archery,… … Wikipedia
böylesine — zf. Bu tarzda, bu biçimde Doğrusu ondan böylesine bir dostluk, böylesine bir özveri beklemiyordum. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedakârlık — is., ğı Özveri Elimi öpme fedakârlığına teyzesinin hatırı için razı olmuştu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fedakârlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
feragatli — sf. Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen … Çağatay Osmanlı Sözlük
öz — 1. is., fel. 1) Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. H. Taner 2) Kendine, kendi kendini anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz Öz eleştiri, öz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özverili — sf. Özveri ile davranan, özverisi olan, özveren, fedakâr Bugün yaşıyorsam ben de hayatımı o doktorun özverili çalışmasına borçluyum. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
özverisiz — sf. Özveri ile davranmayan, özverisi olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
veri — is. 1) Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done İstatistik veriler. 2) Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler Bir romanın verileri. 3) Bilgi, data 4) mat. Bir problemde bilinen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük