öyle bir
1öyle (yağma) yok! — öyle bir şey olmaz, öyle bir şey yapılmamalı anlamında kullanılan bir söz …
2öyle — sf. 1) Onun gibi olan, ona benzer Ben öyle bir şey demedim. R. H. Karay 2) zf. O yolda, o biçimde, o tarzda ... öyle tembel tembel salınışları, birdenbire öyle bir duruşları, arkalarına bir bakışları var ki insanı çileden çıkarıyor. Y. K.… …
3öyle veya böyle — ne olursa olsun, her hâlde, bu durumda Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte. T. Buğra …
4bir de — 1) ve olana katarak, fazladan Sen, o, bir de ben. Bir de şunu düşünmeli ki... 2) umulanın veya beklenilenin dışında bir durumu anlatan cümlelerin başına gelir Bir de ne göreyim! Bir de öyle demişim ne çıkar? …
5felekten bir gün (veya gece) çalmak — güzel bir gün veya gece geçirmek Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız. O. C. Kaygılı …
6kazın ayağı öyle değil — bir sorun, bir durum sanıldığı gibi değildir anlamında kullanılan bir söz …
7ayvaz, kasap hep bir hesap — hlk. ha öyle ha böyle, ikisi de bir anlamında kullanılan bir söz …
8kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler — cezalandırılan kimse suçunun ne olduğunu bilmelidir ki o suçu bir daha işlemesin anlamında kullanılan bir söz …
9ananın bahtı kızına — bir anne nasıl bir evlilik hayatı geçirirse kızı da öyle bir evlilik yaşayışı geçirir anlamında kullanılan bir söz …
10CAMİİYYET — Câmi lik, toplayıcılık. * Çok şeylerle alâkalılık. * Pek ziyâde mânâları ve şeyleri hâvi olmak.(Evet hayatın öyle bir câmiiyyeti var; âdeta umum kâinata tecelli eden ekser Esmâ i Hüsnâ yı kendinde gösteren bir câmi âyine i ehadiyyettir. Bir cisme …