öğretmen

  • 71tedrisat — is., esk., Ar. tedrīsāt Öğretim Tedrisatın yeniden nasıl düzenlenmesi, öğretmen kadrolarının nasıl güçlendirilmesi sorularını tartışıyorlar. H. Taner Birleşik Sözler orta tedrisat …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 72Türkçeci — is., öz. 1) Okullarda Türkçe dersi veren öğretmen 2) Türkçecilik ilkesini benimsemiş kimse …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 73uygunluk — is., ğu 1) Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet 2) Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman 3) dbl. Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 74yıllık — sf., ğı 1) Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. F. R. Atay 2) Bir yıl için, senelik, senevi Evi yıllık tuttular. 3) Yılda bir yapılan Kuruluşun yıllık toplantısı. 4) is. Bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 75yoğurmak — i 1) Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek 2) mec. Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek Öğretmen çocuğumuzu alsın, yoğursun, adam etsin. H. Taner …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 76zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 77eti senin, kemiği benim — çocuk velilerinin öğretmen, usta vb.ne çocuğun eğitiminde kendisine tam yetki verdiğini anlatmak için söylenen bir söz …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 78hakkını vermek — 1) gereğini bütün olarak yerine getirmek Bu yemeğin hakkını vermişsin. 2) birinin çalışmasının karşılığını gereğince değerlendirmek O öğretmen, öğrencilerin her zaman hakkını verir …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 79âmûzgâr — (F.) [ رﺎﮔزﻮﻡﺁ ] öğretmen …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 80dârülmuallimât — (A.) [ تﺎﻤﻠﻌﻤﻝاراد ] kız öğretmen okulu …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü