öğretmen

  • 51Эргеч, Сельма — Сельма Эргеч Дата рождения: 1 ноября 1978(1978 11 01) (34 года) Место рождения: Хамм, Германия Гражданство …

    Википедия

  • 52açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 53başöğretmen — is., esk. (ilkokullarda) Yönetimden sorumlu olan öğretmen, müdür, başmuallim …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 54bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 55biyolojici — is. Okulda biyoloji dersini veren öğretmen …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 56edebiyatçı — is. 1) Edebiyatla uğraşan kimse, yazıncı, yazın eri 2) Edebiyat dersi okutan öğretmen …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 57eğitim enstitüsü — is., esk. Orta dereceli okullara öğretmen yetiştirmek için kurulmuş yüksekokul …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 58eğitim fakültesi — is. Öğretmen yetiştirmek için kurulmuş yükseköğretim kurumu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 59eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 60fenci — is. 1) Fenle uğraşan kimse 2) Fen konularında ders veren öğretmen …

    Çağatay Osmanlı Sözlük