çok sesli

  • 1çok sesli — sf., müz. 1) Çok seslilikle ilgili, polifonik 2) müz. Birçok değişik sesin bir araya gelmesiyle yapılan (müzik), polifonik 3) mec. Değişik düşüncelerin özgürce dile getirildiği (ortam, toplum) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2sesli — sf. 1) Sesi olan, ses çıkaran 2) zf. Ses çıkararak 3) is., dbl. Ünlü Birleşik Sözler sesli duyuru sesli film sesli harf sesli okuma sesli taş sesli uyumu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4çok seslilik — is., ği 1) Çok sesli olma durumu 2) müz. Birçok sesi müziğe uygun olarak yazma sanatı, polifoni …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5gakır gakır — çok sesli gülmek …

    Beypazari ağzindan sözcükler

  • 6polifonik — sf., ği, müz., Fr. polyphonique 1) Çok sesli 2) müz. Çok seslilikle ilgili, çok sesliliğe ilişkin 3) mec. Çok yönlü ... sosyal sorunları da insan sorunları ışığında ele alan çok polifonik bir yaklaşımı vardı. H. Taner …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7füg — is., müz., Fr. fugue Çok sesli müzikte bir beste Türk romancıları içinde müzikal yapı ve füg sanatı ile romanın yakın ilişkisini de ilk keşfeden o olmuştur. H. Taner …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 8kantat — is., Fr. cantate Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9koro — is., müz., İt. coro Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı. N. Cumalı Birleşik Sözler koro hâlinde …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 10şen şakrak — sf., ğı Çok neşeli, şakrak, şen şatır Hepsi şen şakrak, sesli sesli gülüşerek, haykırışarak denizden geliyorlar. P. Safa …

    Çağatay Osmanlı Sözlük