çok şiddetli

  • 21UKAM — Çok sert. Pek şiddetli …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 22tufan — is., Ar. ṭūfān 1) Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur 2) mec. Şiddetli yağmur 3) mec. Çok yoğun veya şiddetli şey Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu. Ö. Seyfettin Birleşik… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 23EŞEDD — Daha şiddetli. Çok fazla şiddetli. Pek fazla şiddetli …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 24aşırı — sf. 1) Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. O. Rifat 2) Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem 3) Gereğinden fazla, çok 4) zf. Ötede …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 25korkunç — sf., cu 1) Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren 3) Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli Kendini korkunç bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 26yüksek — sf., ği 1) Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan ... mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı. Ö. Seyfettin 2) Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan İri kanatları ile bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor. H. Taner 3) Güçlü,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 27gözünde (veya gözlerinde) şimşek (veya şimşekler) çakmak — 1) sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar oluşmak 2) çok sevindiğini belli etmek Zehra yı Haşim e almayı düşünürken, oğlanın gözlerinde nasıl şimşek çakmıştı. H. E. Adıvar 3) çok kızmak, öfkelenmek Eski oyuncunun gözlerinde… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 28kolera — is., tıp, Fr. choléra Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık O sene Hicaz da şiddetli bir kolera vardı. Ö. Seyfettin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 29ŞUAYB (A.S.) — Ashab ı Eyke ile Medyen ahâlisine gönderilen bir peygamberdir. Çok hakikatlı ve güzel sözlerle bu iki kavmi Hakka davet ettiği halde kendisini dinlemediler. Cenab ı Hak Eykeliler üzerine şiddetli sıcaklık ve Medyen ahalisine de şiddetli sayha ile …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 30acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …

    Çağatay Osmanlı Sözlük